Vertigo; Latince bir kelime olup “dönmek” anlamına gelmektedir. Kendi vücudumuzun ya da çevrenin hareket ediyormuş hissidir. Baş dönmesi ile aynı anlamda kullanılan bu kelime bir hastalık değil, bir semptom yani belirtidir. Denge; kaslar, kemikler ve eklemlerimizden gelen duyular ile iç kulaklarımız ve gözlerimizden gelen bilgilerin beyincik ve beyin tarafından değerlendirilmesi sonucu oluşan bir duyumuzdur. Bu sistemlerden herhangi birinde oluşan hastalık Vertigo belirtisine neden olabilir. Etraf döner tarzda baş dönmesi hissi en önemli olanıdır. Hastalar dairesel biçimde bir dönme hareketi hissetmektedirler. Vertigo’nun ağır formlarında baş dönmesinin yanı sıra mide bulantısı, kusma, yardımsız yürüyememe ve düşme sorunları görülebilir.
Kaynaklandığı bölgeye göre Periferik ve Merkezi Vertigo olarak ikiye ayrılır. Periferik Vertigo’nun en sık nedeni, Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) iç kulaktaki denge yollarında meydana gelen bozukluktur. Santral Vertigo ise beyinde bulunan denge merkezlerindeki sorundan kaynaklanır. Konuşma bozuklukları, çift görme, yutma bozukluğu gibi bulgular eşlik edebilir. Şiddetli denge bozukluğu sık görülür. Santral Vertigo’nun en sık görülen nedeni beyin damar hastalıkları ve Multipl Sklerozdur.
Vertigonun en sık nedeni olan Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) tedavisinde özel manevralar (Apley, Semont, Barbeque, Gufoni ) veya özel egzersizler (Brandt-Daroff) yaptırılarak kanallardaki kristallerin yerine oturması sağlanır. Bunun dışındaki sorunlarda; nedenlerine göre tedavi ilaçtan, cerrahi müdaheleye kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.